
Yerden yaklaşık 10 metre yüksekte uzun kısamın kısası istasyondaki karabine, uzunu loopa takılı durumda, o kadar emniyete boğulmuş haldeyken en çok güvendiğim aletin göğüs cumarı olduğunu kavrayıp, bir yandan inişe geçmek için kendisinden kurtulmam gerektiği gerçeği diğer yandan ipteki ağırlığımı boşaltamamamdan dolayı kendisinin beni terketmemesi (ve dolayısıyla dört bir yanımdan terler boşanması) ve en diğer yandan aslında göğüs cumarından çıkmayı hiç mi hiç istemiyor olmam neticesinde anladım ki birbirimize karşı ciddi hissiyatlar içindeyiz... Bir kere bu tip hissiyatlar güvenle başlar. Göğüs cumarı da dikey mağaracılık malzemeleri içinde en güvenilir geleni bana. Siz onu bırakmadan o sizi asla bırakmıyor. Böyle bir bağlılık görünce de insan "hazır böyle bir bağlılık gördüm bari ben de onu bırakmayayım" deyip dakikalarca ipte göğüs cumarından çıkamıyor, çıkmıyor, çıkası gelmiyor. Zaten onun da sizi bırakası olmadığından ipte uzuuun süre muhattab oluyorsunuz kendisiyle. Yeterli çalışma neticesinde kendisi de zamanla ilk defasında sizi bırakmaya ikna oluyor, böylece bir an önce inişe geçebiliyorsunuz, içinizde ipinizin desandör denen ve bana çok sevimsiz gelen o alete takılı olduğunu ve göğüs cumarınızın ise geri kalan yolculuğunuzda hiç bir rol üstlenmeyeceğini bilmenin vermiş olduğu burukluk ile...
0 yorum:
Yorum Gönder