25 Şubat 2013 Pazartesi

2013 Zonguldak/Gelik Araştırma Faaliyeti Anısı



 22.02.2013
                                                                                                                                        
Zonguldak/Gelik/Ayiçi

Yazan: Dide Banoğlu

     Saat 11’de ilk ekip Anıl’ın aracıyla Zonguldak’a doğru yola çıktı. Bu araçta Hasan Hüseyin (HHT) ve Ekin vardı. Otobandan gitmek istemeyip manzara seyir etmek isteyen bu ekip saat 14.00 civarında Zonguldak ‘a varmışlar. Ardından orada bir takım bürokratik görüşmeler yaptıktan sonra kamp alanını kurmaya daha evvel gidilen Esenli Mahallesindeki Cıngıllıkuyuya gitmişler. Mağaranın hemen yanına kampı kurup, mağarayı da döşeyip, SRT çalışmalarına başlamışlar. Bu sırada ikinci ekip ise saat 19.00 civarında AŞTİ ‘de buluşmuştuk. Bu ekip de ise Turgay, Emrah A., Emrah D.,Ebru,Murat ve ben vardık. Eşyaları yerleştirerek saat 19.30 gibi Kamilkoç ile (25TL) Zonguldak’a yola çıktık. Saat 11.20’de Zonguldak Otogarına gelmiştik. Burada bizi Orman ve Su İşlerinden gelen araçlarla kamp alanına götürdüler. Kamp alanına vardığımızda yarının planını yaptıktan sonra herkes çadırlarına geçip uyudu.

     Ertesi sabah saat 8’de uyandık. Uyandığımızda ilginç bir ses çalındı kulağımıza ‘’çipetpetpet..şakşakşak….,baklava oluyor’’ gibi tabirleriyle Emrah A. mükemmel kuş lisanıyla bize neşe katarken Ebru da duruma eşlik edince epey bir eğlendik. Sucuklu yumurta, tahin pekmez ardından İlk ekip Anıl, Murat ,Ben saat 10.30’da kamp alanından ayrıldık. Sezgin abi bizi arabayla alıp mağaraların yakınında bir alana, harabelerin olduğu yere bıraktı. Yanımızda yolu öğrenmeleri için HHT ve Ekin de vardı. İsmal Abi’nin önderliğinde daha önceden koordinatları alınmış olan ve dikey olduğunu bildiğimiz mağaralara doğru yola çıktık. Soğuksu 1 ve Soğuksu 2 birbirine epey yakın yerlerdeydi. Öncelikle Soğuksu 1’e girdik bu sırada da HHT ve Ekin kamp alanına döndüler. Soğuksu 1 yatay bir mağaraydı ve bitirmesi yaklaşık bir saat sürdü. Koloni olmayan tek tük yarasa vardı ve pek hoş görünmeyen mağara örümceği. Mağaranın zemininde hafif bir su akıyor ve mağaranın bittiği yerde zeminden akan bu su yaklaşık 4parmak mesafeden devam ediyordu. Buradan çıkıp Soğuksu 2’ye girdik. İçeri girdiğimiz gibi tavanda pek çok yarasayla karşılaştık. Sayıları mağara dibine doğru 40ı buluyordu. Ve yine aynı şekilde mağara örümceği burada da vardı. Mağara epey bir çamurdu. Zeminde yer yer su birikintileri vardı. Yine yatay bir mağara olduğu için yaklaşık 1 saatimizi aldı. Dibinde küçük bir gölle karşılaştık. Suya girip ilerleme niyetindeydik ki su birden inanılmaz derinleştiği için sudan değil de kayadan gitmeyi denedi Anıl ancak mağara devam etmeyince geri döndük. Ardından mağaradan çıkıp yolumuzun üzerinde olan ve yine önceden koordinatı alınmış Ağulu mağarasına doğru ilerledik. Bu sırada kampla iletişim kurup kampın yanındaki mağarayı haritalayan 2.ekibin de yola çıkmış olduğu haberini aldık (Emrah D., Emrah A,Ebru).Bizim girmiş olduğumuz mağaraları haritalamaya geleceğini bildiğimiz ekip bu sırada muhtarın planı yanlış anlaması üzerine Ağulu’ ya gitmiş oradan da daha derin olduğu düşünülen bir mağaranın yakınında bizi beklediğini öğrendik. Onlarla iletişim kurarak yanlarına gittik. Muhtarın bizi götürmüş olduğu mağaraya iki yandan su akıyordu ve baca şeklinde yaklaşık 26metre kadar bir inişi vardı. Anıl hattı kurdu ve aşağı inerken Emrah D. orada kaldı ,Onlar mağarayı haritalarken biz de başka bir ihbarı değerlendirmeye yola çıktık. Bu sefer yine harabelerin oraya geldik ancak farklı bir yerden Tekneliyüzü mağarasına gittik. Murat hattı kurdu ve aşağıya indi, ardından hepimiz inip çıktık. O da yaklaşık 10-12 metre çıkan baca şeklinde sona eriyordu. Mağaranın koordinatlarını da alıp Anıl’ın da yanımıza gelmesiyle saat 18.00 gibi kampa dönüşe geçtik. Çok acıkıp da yol da ne yemek olduğunu hayal eden ekip kamptan gelen yemek menüsüyle kendinden geçti J Leziz yemek ziyafetinin ardından alkolsüz nasıl akşam geçireceğini şaşıran kamp ahalisi kendini yemeğe vurdu. Ardından olan oldu ve közde biber, patates ve en sonunda da Emrah D.’in ve Ebru’nun getirdiği armağanlarla mideler iyice doldu. Yorgunluğun ardından sıcacık yanıp içimizi ısıtan ateşle iyice mayışarak bir sonraki gün için gözlerimizi yumduk.

     Sabah kalktığımızda şöyle bir ses duydum Murat’tan ‘’közde 2 soğan bi patates bırakmıştım.’’ .İşte faaliyetin özeti JBu söylemin ardından leziz patates ve sucuk kızartmasıyla kızarmış ekmeğimizi yapıp güne iyi başladık. Ardından kamp alanındaki mağaraya inmeyen kişiler ve istekliler son kez mağaraya girdi ve hattı toplayarak çıktılar. Kampı da toplayıp yaklaşık 14.30 gibi Zonguldak Orman ve Su işleri’nin falezin üzerindeki harika yerine gittik. Oradan da arabayla dönecekler arabayla saat 15.30 gibi yola çıkıp,18.30 da Ankara’ya vardırlar. Otobüs ekibi de 16.30daki seferleriyle Ankara’ya döndüler. Çok keyifli bu ekibe çok teşekkür eder pek çok mağara dilerim .
                                                                                                  Dide BANOĞLU
 

İletişim

Bu blogda yazar olarak yer almak ve katkıda bulunmak istiyorsanız, blog yöneticileri ile iletişime geçmeniz yeterli olacaktır.



Blog Yöneticileri

HAKKINDA

Hacettepe Üniversitesi Mağara Araştırma Topluluğu (HÜMAK) 1988 yılında kurulmuştur. Kurulduğu günden itibaren Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde araştırma ve eğitim faaliyetlerine devam etmektedir.

AMAÇ

Hacettepe Üniversitesi Mağara Araştırma Topluluğu 'nun (HÜMAK) çok yazarlı resmi ve gayrıresmi paylaşım ortamıdır.

Kafasından bareti eksik etmeyen tüm mağaracıları aramızda görmekten keyif, zevk, haz ve gurur duyarız, hoşnut kalırız..