Sarıkaya Düdeni Faaliyet Anısı
Türü: Yatay Mağara
Rakım: 620 metre
Derinlik: -151 metre
Uzunluk: 717 metre
Bölge: Karadeniz
İl: Düzce
İlçe: Yığılca
Köy: Sarıkaya
Mağarayla İlgili Bilgiler: http://tayproject.org/Magara.fm$Retrieve?html=cave_detail_t.html&layout=web&MagaraNo=11826
Faaliyet Tarihi: 25-27 Kasım 2016
Anıyı Yazan: Deniz Arda Tanrıverdi
Faaliyete giderken otobüste çok eğlendik. Özellikle şoförün, Egemen’in “Abi düştük abi! Abi
dur!” yakarışları eşliğinde imkansız dönüşleri müthiş bir soğuk kanlılıkla yapmasını izlemek bayağı eğlenceliydi. Saat 3 gibi köye vardık. Otobüs, kamp alanına giden
yola sığmadığı için kamp malzemelerini alıp biraz yürüdük. Çadırlar
kurulduktan sonra çoğu kişi uyudu. Ben ilk girecek ekipte olduğum için uyumadım. Melike,
Tolunay, Soner ve bir iki kişi ile beraber yemek çadırını kurup yerleştirdik. Saat 5’e doğru mağaraya inen yolda yürürken Nartjan’ı gördük. Bize mağaranın çöktüğünü, geri dönmemiz gerektiğini söyledi. Güzelce kandırıldıktan sonra ilk ekiple tulumları giyip tam 5:12’de mağaraya girdik
(Şükrü, Selin,
Temuçin, Pelin, Ahmet).
Mağarada akan
su bayağı sesliydi, bu yüzden herkes biraz sesini yükselterek konuşuyordu. Geniş bir alanda biraz
yürüdükten sonra
dik bir yere geldik. Kenarda merdiven kuruluydu. Şükrü merdivenden
nasıl inileceğini göstermek için önden gitti. Ondan sonra ben ve ekibin kalanı merdivenin altındaki kayaya
inip yola devam ettik. Mağara daha önce girdiğim tüm mağaralardan genişti. Ekipteki herkes bu mağaraya ilk kez girdiğinden etrafa
dikkatle bakarak ilerledik. Merdivenden indikten biraz sonra uzaktaki tavanda
birsürü yarasa gördük. Şükrü artçı olmamı istedi. Bir süre sonra gittiğimiz tarafta tıkandık. Selin dik bir yerden inmeye çalıştı ama çok dik ve
yerden yüksek olduğundan vazgeçip geri döndü. Şükrü ve Temuçin inmek için başka bir yer buldular. Hep birlikte oradan geçtikten sonra Şükrü ve Selin öncü olmamı istediler.
Bir süre suyu takip eden yoldan gittikten sonra çıkmaza girdik. Yol
ararken duvarda, taşların arasında bir geçit gördük ve oradan geçerek devam ettik. Alçak tavanlı, sonu görünmeyen bir yere geldik. Şükrü gidip bakmamı söyledi. Daha
ileri gittiğini görünce hep beraber yürümeye başladık. Derin bir su birikintisinin önüne geldik. Kızların çizmeleri kısa olduğundan
ayakları ıslandı. Su birikintisinden sonra mağaranın sonuna
geldik. Oturup iki dakika “Mutlak karanlık” yaptıktan sonra, bir şeyler atıştırıp geri dönmek için kalktık. Dönüşte yine, Selin’le yolu karıştırıncaya kadar, öncülük yaptım. Daha sonra Selin, Pelin’e öncü olmasını söyledi. Pelin
bizi merdivene kadar götürdükten sonra yukarı çıktık ve mağaranın çıkışına yürümeye başladık. 8:14’de mağaradan çıktık.
Kamp alanına döndüğümüzde sıcak çorba vardı. Bizden
sonraki ekip hazırlanıp mağaraya girdi. Ben uyumaya gittim.
Uyandığımda herkes
yemek yiyordu. Ben de yemeğimi alıp yedikten sonra “İçki serbest” duyurusu yapıldı. Herkes içkisini alıp ateş başına geldi ve şarkı söylemeye başladık. Biz şarkı söylerken köyden birkaç kişi geldi. Etkinlik sorumluları ilgilendikten sonra
eğlenmeye
devam ettik. Millet yavaş yavaş çadırlara çekilmeye başladı. Egemen bize çadırından aldığı jelibonlardan ikram etti. Ateşe geri dönüp oturduk ve
muhabbet etmeye başladık. Tolunay otururken bir anda yıkılıp kafasını taşa vurdu, biz
onunla ilgilenirken Ahmet’in, çadırda Göktuğ’un kafasına kustuğu haberi geldi. İkisi de kalkıp ateşin başına geldiler.
Onlarla da biraz muhabbet ettikten sonra yattık.
Sabah uyandık, kahvaltı yaptık. Damla ve
Buse tencereyi yıkamaya gittiler, Gürhan’la ben de çadırı topladık. Mıntıka temizliği yapıldıktan sonra herkes eşyalarını toplayıp alanın bir yerinde topladı. Kulüp malzemeleri toplanırken Nartjan herkese sosis yapıp yedirdi. Daha
sonra herkes taşıyabildiği kadar eşyayla otobüse gitmeye başladı. Dönüş yolu biraz sıkıntılı geçti. Koca otobüs yola sığmadı ama yetenekli şoförümüz Mustafa abi sayesinde sağ sağlim kampüse döndük.
Bu eğlenceli
faaliyet için faaliyet sorumluları Melike ve Tolunay’a, öncülerim Selin
ve Şükrü’ye, diğer ekip arkadaşlarım Ahmet, Pelin ve Temuçin’e, çadır arkadaşlarım Damla,
Buse ve Gürhan’a, katılan tüm arkadaşlarıma ve şoförümüz Mustafa abiye teşekkür ederim.
0 yorum:
Yorum Gönder